
İnternette dolaşıyorken geçen sene (2008 ) Züccaciye isimli sektör dergisinin benimle birlikte yapmış oldukları söyleşiye rast geldim. Sizlerle de paylaşmak istedim. İşte Züccaciye dergisinin söyleşisi:
Yemek yapmayı kendisi için bir keyif haline getiren ve Türkiye Aşçılar Federasyonu üyesi Hülya Erol, Anadolu yemeklerinden oluşan eşsiz bir arşiv oluşturdu. Annemmutfakta.tv’den en güzel yemekleri canlı olarak veren Erol’a en büyük desteği eşi ve kızı Işıl veriyor.
Birbirinden eşsiz yemek takımlarıyla yemek yemeyi keyif haline getirmeyi başaran ender insanlardan biri olan Hülya Erol, her zaman sofraya özen göstermek gerektiğini düşünüyor.İnsanların dünya işlerine kendilerine kaptırdığında ailelerine ayıracak zaman bulamadıklarını dile getiren Erol; “Büyükşehirlerde aile bireyleri çalışma saatleri nedeniyle eve farklı saatlerde geliyorlar. Eve gelen yemeğini yiyip,odasına çekiliyor. Özel yemeklerimizi sadece hafta sonlarında yeme şansı buluyoruz. Benim evimde misafir örtüm, misafir yemek takımım yoktur. Benim evimde hiçbir şey misafir için saklanmaz. Misafirler bizleriz. Aileden gelen bir sofra kültürüne sahibim. Sofra benim için çok önemli. Eşim yıllarca bana; “Hülyacım, iki kişiyiz mutfakta neden bu kadar kendini yoruyorsun’ dedi. Sadece kendimize özel yemek yapmayı seviyorum. Benim evimde öyle her şey altılı veya onikili set halinde değildir. Kullanıyorum kırılıyor. Yeniden alıyorum. Çok şartlanmışlıklarım yok. Temiz ve uyumlu olsun yeter. En güzeli insanın kendisine ve sevdiklerine hizmet etmesidir” diye konuştu.
Zücaciye firmalarını yeterince başarılı bulmadığını dile getiren ünlü aşçı, firmaların reklam kuşakları ve değişik aktivitelerle yaptıkları yenilikleri hanımlara anlatmaları gerektiğini belirtiyor. Sadelikten yana olduğunu dile getiren Erol, kızı Işıl ve eşiyle birlikte keyifli yemekler yaptıklarını ve mutfak ve yemek kültürüne hizmet ettikleri için de çok mutlu olduklarını söylüyor. Annemmutfakta.tv ile bekar, evli, genç, yaşlı herkese ellerindeki malzemelerle nasıl yemek yapacaklarını gösteren Erol, bunun kendisine getirdiği mali zorluklardan dolayı izleyenlerine ve sevenlerine her zaman kaliteli hizmet sunamamaktan şikayetçi.
Evine mutfak eşyası alırken önce sağlığa yararlı olmasına dikkat ettiğinin altını çizen Erol; “Züccaciye ürünü alırken sağlığı ön planda tutuyorum. Alüminyum kullanmıyorum; bakır ve porselen tercihlerim. Toprak güveçleri çok kullanıyorum. Toprağın yemeğe tat kattığını düşünüyorum. Hastalanıp doktora para vermektense az, öz, ama, kaliteli mutfak ürünleri kullanmayı tercih ederim. Porselende sadelikten yanayım. Küçük bir çiçek porselenin kenarına koyulabilir. Tabağın zarafeti yemeğin tadıyla buluştuğunda sofrada yemek ayrı bir keyif olacaktır” diyor.