Taptaze
Anasayfa » OKUYUN » Haberler » Tafed 2010 Genel Kurul Seçimleri

Tafed 2010 Genel Kurul Seçimleri

21 Haziran 2010 tarihinde, Pazar günü yapılan Türkiye Aşçılar Federasyonu Genel Kurul Toplantısı usul yönünden şaibelidir. Bu konuda isyan edenlere ve yazı yazanların fikirlerine katılıyorum. Ancak bu konu federasyona bağlı olan delegelerin oturdukları yerden şikayet etmeleri yerine, yetkili makamlara müracaat ederek toplantı gününü incelemelerini talep etmeleri gerekmektedir. Sadece söylemlerde bulunmak ,yapılması gerekeni yapmadan sadece konuşmak, tüm aşçılık camiayı yaralayarak işi dedikodu boyutuna taşımaktan başka bir işe yaramaz çünkü.

Genel kurul toplantısında dikkatimi çeken çok önemli bir detay tüm delegelerin gözünden kaçtı. O gün aday listesi 2 kere okundu. Ve ne hikmetse, ilk okunan aday listesi daha sonra okunan aday listesi ile aynı değildi. İlk listedeki isimler sonraki listedeki isimlerden farklıydı yani. Bu konuyu farkettiğimde ise aday listesinin yazılı olarak tarafımıza verilmesini istememe rağmen talebim reddedildi. Böyle bir durum ise insanın aklına soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Ortaya çıkan tablo ise divan kurulu üyelerinin, özellikle de kurul başkanının yanlı tavır sergilediğini gözler önüne sermiştir. Toplantı boyunca önceki federasyon yönetiminin yapmış olduğu işler hakkında gündem maddeleri görüşülmeden oldu bittiye getirildi. Ve tertiplenen bu oldu bitti yüzünden, eski federasyon yönetimi ibra edilmeden , tahmini bütçe görüşmeleri yapılmadan toplantı sona erdirildi. Ve alınan bir karar doğrultusunda federasyon seçimlerinin 2 yıldan 4 yıla çıkarılması karara bağlanmıştır.

Mustafa Öztürk toplantı günü olan biteni protesto ettiğini söyleyerek istifa etmiştir. Neden bu yalnışları delegelere anlatarak karşısında durmamış ve mücadele etmemiştir? Adaylıktan çekilerek antidemokratik bir tutumla ortamı terk etmek doğru bir davranış mıdır? Kişisellikten uzaklaşarak profesyonel düşünce tarzı ile koltuk insanı olmayı değil de temsil ettiğimiz makamları iyi yerlere taşıma kaygısını ne zaman edineceğiz acaba?

Onlarca aşçı vardı toplantıda. Beyaz önlükleri ile seçimi bekleyen onlarca erkek aşçı. Ve bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda kadın aşçı…Ayrımcılık yapıyor olmak amacı ile yazmıyorum bunu. Toplumun tüm kesimlerinde kadınların erkekler ile birlikte çalışıyor olması o mesleği ancak ileriye götürür. Bedensel güç ve dayanıklılık gerektiren aşçılık mesleğinin daha çok erkekler tarafından yapılıyor olması anlaşılır bir durumdur elbette. Ancak bu uğurda gönlünü koymuş, aşçılık mesleği uğruna yürek gücünü koyarak, tüm zorluklara göğüs geren kadınların sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Bu da sevindirici bir durumdur. Sayılarının artıyor olmasına rağmen pek çok aşçılık derneğinde bayanların olmamasının sebebini de iyi düşünmek lazım aslında. Gerek daha önce katılmış olduğum etkinliklerde olsun, gerek aşçılık festivalinde olsun aşçılarımızın bazı tavırları, kullandıkları sözcükler dikkatimden kaçmamıştı. Her biri aile babası veya evladı olan  temiz yürekli aşçılarımızın, özellikle bu camiaya yeni katılan bayan aşçılarımızın yanında daha dikkatli olunması için, bu konuda kaba bir tavır alan meslektaşlarını da uyarması lazımdır.

Genel kurul toplantısının yapıldığı gün divan kurulundan birileri konuşurken, aşçı arkadaşlarımından bir çoğu da kendi divanını yapmış gibi kendi aralarında konuşuyorlardı. Mikrofondan gelen konuşmacının sesi ile, kendi aralarında ortaya attıkları itirazların yükselen sesi birbirine karışıyordu. Yani nasıl bir düzen istiyoruz ki? Nasıl bir oylama olmalı ki? Eğer kendi içimizde organize olamazsak, birbirimizi dinlemezsek, nasıl olur da itiraz ettiğimiz yanlışların karşısında durabiliriz?

Yıllarca dernek veya çeşitli sivil toplum kuruluşlarında çalıştım. 10 yılı aşkın bir süredir de siyaset hayatında faal görev aldım. Bu çalışmalarımız boyunca onlarca seçim deneyimi yaşadım. Ancak bunlardan hiç birisi beni Pazar günkü oldu bitti kadar şaşırtmamıştı neredeyse. Birbirinden farklı iki yönetim listesi okundu, kendi kendine kabul edildi ve usulden yapılması gerekli olan oylama yapılmadı ve toplantı bitti. Ne bütçe görüşüldü, ne de olan bitene isyan edenlerin sesleri duyuldu. Genel kurul toplantısı bitiminden evvel dilek ve temenliler bölümüne geçilmesi gerekliydi. Toplantıya katılan üyeler temennilerini söylerler ve daha sonra divan kurulu toplantının bittiği ilan eder.

Beyaz kelebeklerin oluşturduğu meslek diye övündüğümüz aşçılık mesleğine yakışmayan bir seçim günü yaşandı.  Ve günün bu şekilde yaşanmasına sebep olanlar öz eleştiri yaparak çok iyi düşünmeleri gereklidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir