Malzemeler
7 yaprak güllaç
1 kg. süt
1 su bardağı toz şeker
200 gr. fındık, badem veya ceviz

Ramazan ve Güllaç
Ramazan ayı gelip oruç tutmaya başlayınca herkesin aklına güllaç tatlısı gelir. Saatlerce aç kaldıktan sonra orucun açılması için iftar sofrasındaki yemeklerinde ağır olmaması gerektiği için hafif bir tatlı olan güllaç yenir. Elbette ki her gün güllaç yenmez, ancak yine de güllaç ramazanla özdeşleşmiş bir hale gelmiştir.
Hazır yapılmış olan alınan güllaç yapraklarının üzerine sıcak süt ve tat vermesi için biraz da şeker döküldükten sonra sofraya getirilip tüketilen, yapılması kolay ve lezzetli bir tatlıdır. Yaprakların arasında ceviz, fındık, fıstık ve üzerine nar serpilerek yenir.
Osmanlı döneminden bu yana sofralarımıza gelmiş lezzetlerden biridir güllaç. Eskiden un ve su ile hazırlanan ve sacda pişirilip üst üste dizilen yufkalar daha sonra yenmek üzere saklanırdı. Buğday unu ve mısır unu ile yapılan bu yufkaların üzerine daha sonra yenirken su serpilip yumuşatılır ve yenirdi. Zamanla mısır nişastası ile yapılmış olan yufkaların gül suyu ile birlikteliğindeki lezzet keşfedilmiş ve tüketilir olmuş Gül ve aşın bir araya gelmesi de bu yufkanın adının “güllüaş” ve daha sonra “güllaş” ve günümüzde “güllaç” olduğu görülüyor.
Güllaç nedir, yaprakları nasıl yapılır?
Güllaç yaprakları veya yufkasının hammaddesi nişastadır. Nişasta, az miktarda un ve su karıştırılarak hamur yorulur ve ince yufka halinde açılır. Yufkalar kurutulduktan sonra nemsiz ortamda saklanır. Günümüzdeki güllaç yapraklarında gül suyu tadı almıyoruz.