Gezen ve doğal beslenen tavuk eti

Şimdi 40 yaşın  üzerinde olan herkesin çocukken yediği tavukların tatlarından bahsediyoruz. Marketlerden alınan tavuk etlerinin gerçekten saman üzerine geçirilmiş tavuk etine benzer plastik mi yoksa tavuk mu olduğunu ancak gerçek tavuk etinin tadını bilenler anlarlar. Şimdiki çocuklara birbirinden kimyasal ve katkı maddeleri ile bezeli soslara yatırılmış ve lezzetlendirilmeye çalışılan tavuk etleri yedirilince onlar da tavuk etinin tadını bilemiyorlar. Oysa ki bir bilseler asla hızlı tüketilen gıdaları bir daha yerler mi acaba?

Marketlerde satılan tavuğumsu şeyin antibiyotik ve daha pek çok kimyasallar ile beslendiğini, dar alanda, ışık girmeyen ortamda, normal büyüme süresini çok düşürerek yapaylaştırıldığını ve marketlerde raflarda yerini aldığını bir çok belgeselde izleyebilirsiniz. İşin fena tarafı ise az sayıda da olsa birilerinin gıda terörünün bu yüzünü insanların gözünün önüne sermesine rağmen, yine az sayıda kişinin bilinç seviyesini yükseltmeye istekli olduğu gerçeğidir. Çünkü hala büyük bir çoğunluk “Bir kereden bir şey olmaz” mantığı ile her pazartesi başlanan rejim gibi atacağı doğru adımı, alacağı doğru kararı erteliyor. Tek bir kişi olarak kendisinin ne büyük bir güce sahip olduğunu bilmeden bir ömür geçiriyor ve işte ortaya gıda terörünü yaratanların ve kurbanlarının beslediği bir felaket ortaya çıkıyor. Evet, kurbanlar hem de üzerine para vererek gıda terörünü beliyorlar ve çocuklarına kurşun sıkıyorlar. Bunun daha net bir açıklaması yoktur, durum gayet budur…

Vejateryanlar kusura bakmasınlar, bizler de yeşil severler olarak onların kusuruna bakmayalım. Gıda teröründen para kazanan işletmelerin tümünün varlığı ve yaptıklarına biz de karşıyız ancak bu yolda mücadele etmek yerine toptan etin tüketilmesine karşı olamayız. Hayvanları canlı olarak kabul eden zihniyetin yeşili yemelerini ve bunun arkasına da gıda terörü fikrine karşı durmayı almaları yetmez çünkü, sebzeler, ağaçlar da canlıdır ve onları da yememeleri gerekir. E bu durumda ne yerler onu bilemiyorum. Yani asıl mesele “gıda terörü” iken bu konu bir kenara itilip hayvan sevgisi, yoga yapmak, sağlıklı yaşam gibi konulara indirgendiği için aslında gelinen durum en alasından gıda teröristlerinin yüzünü güldürüyor. Bu sebeple doğal beslenen et tüketmeli ve sağlıklı beyinler olarak çevremizde olan biten her türlü oyuna karşı doğru işler yapmalıyız.

Doğal ve gezen tavuğun marketlerde satılan tavuklardan farkını daha önce tadına bakmış olanlar bilir elbette, ancak bilmeyenler için belki tadı yazarak anlatılmaz ancak rengini gösterebiliriz.