Para düşkünü tüccar lokantalar

İstanbul Ticaret Odası 18.Restoranlar ve Lokantalar zümre toplantımız 25 Mayıs 2009, Pazartesi günü İstanbul Ticaret Odası Eminönü merkez binasında yapıldı.Dernek Başkanı Sayın Ramazan Bingöl’ ün oturum başkanlığını yaptığı toplantımıza konuşmacı olarak,İTO genel sekreteri Dr.Cengiz Ersun, İstanbul İl Tarım Müdürü Ahmet Kavak ve İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcısı doktor Celal Şahin katıldı . Yetkililerin konuşmalarının ardından soru-cevap bölümünde sektörün sorunları ile ilgili bölüme geçildi.

Sektör çalışanları için, sorunların konuşulması ve çözümlerin tartışıldığı zümre toplantısının  sektör için çok yararlı olacağı kanaatindeyim. Bu toplantıların devamlılığı da sektör adına  çok yararlı olacaktır.Her konu için geçerlidir, bir sorun çözümü için hayıflanmaktan ise icraata geçilmelidir. Söylenerek, şikayet ederek bir yere varılamayacağını biliyoruz. Nihayetinde bu toplantı özellikle yemek sektörü ile ilgili lokanta sahiplerinin sorunlarının tartışıldığı bir ortamı sağlamayı amaçlamıştır.

En çok sevindiğimiz konu ise sektörün eksikliğini çektiği yetişmiş eleman için alınan kararın bir daha bizlerle paylaşılması idi.İstanbul Ticaret Odası, sektöre yetişmiş eleman kazandırabilmek adına; pazarlama, sunum, üretim, servis, hijyen,aşçı, garson vb. alanlarda eğitim verecek “Mutfak Lisesi ve Akademisi” kuracağı  okul için arsayı Anadolu yakasında araştırmasını sürdürmesidir. Uygun okul arsası bulunduğu ve paranın hazır olduğu anda temelin atılacağı müjdesi çok sevindiriciydi.

Yemek sektöründe bazı işletme sahiplerinin şikayet ettikleri konu(sigara yasağı uygulanmasın) beni oldukça şaşırttı. Toplantı boyunca yiyeceklerin hijyeninden, sağlıklı gıdalardan, gıda denetimlerinden, kuralların uygulanmasından ve daha buna benzer pek çok konudan bahsedilmişti. Ancak konu sigara yasağına gelince nedense bazı işletme sahipleri gelirlerinin fazla düşecek olmasından dolayı endişeye kapılmış gibiydiler. Ve bu konuda tüketicilerin değil işletmenin yararına olduğunu düşündükleri sigara yasağının kaldırılmaması için çalışma yapılmasını talep etmeleri, “hangi hijyen hangi sağlık” sorularını da aklıma getirmişti. Acaba toplum sağlığı konu sigara olunca görmezden mi gelinecekti? Toplantıda bu sorunun dile getirilmesi ile ben ve benim gibi sağlıklı besinlerle, doğal beslenme üzerine emek veren işletmelerin temiz bir havada, hijyen kurallarla hazırlanmış besinleri tüketmenin sağlıklı yaşam için şart olduğunu savunduk elbette. Ailecek gidilecek lokantalarda siğarasız ortamlarda yemeğimizi yemek istiyoruz. Burada işletmelere düşen görev, müsterileri için temizlik, doğru pişirme tekniği ve sağlıklı ürünler kullandığını söylemeleri kadar sigara yasağına da uymaları, samimiyetlerinin ıspatı olarak biz müsterilerine dönecektir.
İşletmeler tam havalandırma yapılan özel siğara içim odaları hazırlayabilirler. İsteyen gider orada kendisini zehirler kimsenin de buna itirazı olacağını zannetmiyorum. En önemlisi de çocuklarımıza ve gençlere kötü örnek olunmamasıdır.

Toplum olarak her birey davranışlarından sorumludur. Adam sendecilik yaparak boş verdik toplum ne hale geldi,ülkenin geleceği sağlıklı yetişen nesillerle devam eder.
Ülkemizde kadının çalışma hayatına yer alması ile evlerde pişen yemek çeşitleri ve pişirme teknikleri çok değişti. Geleneksel yemeklerimiz zaman yokluğu nedeniyle evlerde pişirilemiyor. Büyük şehirlerde bu devrede yöresel yemekler pişiren kaliteli, hijyen ve sıgara yasağına uyan  işletmeler çok önem kazanıyor.

Tüm anneler kaliteyi yakalayan, temizliğine ve lokantasında sigara yasağına uyğulayan yerleri tercih ederek, ailecek o mekanlara gidiyorlar. Özellikle bebek sahibi olan aileler , sağlığa verdiği zararın inkar edilemeyeceği sigarayı kendileri de içmeyi bıraktıkları gibi seçtikleri mekanı da sigarasız olmasına dikkat etmektedir.

İşletmelerinde sıgara yasağı kalksın diyenler lülfen,birey ve toplum sağlığı için daha duyarlı davransınlar.

Sigarada bulunan nikotin, eroin kadar bağımlılık yapma özelliği olan bir maddedir.

Katran akciğerlere zarar verirken, karbonmonoksit kan dolaşımımıza girerek pıhtılaşmaya neden oluyor, atardamarların iç duvarlarına zarar verip ve kalp krizine neden oluyor.

Sigara kadınlarda doğurganlığı azaltıyor, erkeklerde ise iktidarsızlığa yol açıyor.

İçmeseniz de, içilen ortamlarda bulunmak pasif sigara İçiciliği sebebi ile sizi Öldürüyor.

Pasif sigara içiciliği toplum sağlığı için gerçek ve önemli bir tehdit oluşturmaktadır.

Günümüzde, pasif sigara içiciliği, akciğer kanseri ve kalp hastalıkları gibi hayati sağlık sorunlarıyla özdeşleşmiş durumdadır.

Bu durum çocuklarda daha da tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır. Çünkü istem dışı sigara dumanına maruz kalan kişilerde solunum yolları hastalığı, orta kulak iltihabı, astım krizleri ve ani bebek ölümleri sendromu görüldüğü bilim adamları tarafından açıklanmaktadır.

Sigara dumanı aynı zamanda kapalı alanlarda da önemli bir hava kirliliği yaratmaktadır. Zehirli havayı barındıran bu ortamlar da boğaz ağrısı, öksürük ve başağrısına neden olmakta,solunan hava ile ciğerlerin kirlendiği bilinmektedir.

Sıgarasız,sağlıklı ve mutlu bir toplumda yaşayalım.

Sıgarayı kapalı alanlarda içilsin diyenlerler okusunlar diye bir iki hatırlatma yaptım.

Sektörün sorunlarının dile getirildiği bu toplantının ilki yapıldı, devamının da katılımcıların çok daha artarak devam etmesini dilerim.